Arap dili, coğrafyası ve tarihlerinde bölge adı “Hakkariye” olarak geçmekte olup,
“Hakkarlar’ın Şehri” anlamına gelmektedir.
Yörede yapılan araştırmalarda ele geçen belgelerden ve çevrede bulunan
kaya isimlerinden bölgenin tarih öncesi çağlarda yerleşim yeri olduğu,
sırayla Sümerler, Akadlar, Urartular ve Asurluların uzun süre
yaşadıkları tespit olunmuştur.
İlk çağlarda müstahkem bir kale gözüyle bakılan ve bu yüzden uzun
savaşlara sahne olan Hakkari 1514’de Çaldıran zaferinden sonra Osmanlı
topraklarına katılmıştır. Birinci dünya savaşı sonrasında 24.04.1915’de
Rusların işgaline uğrayan Hakkari 22.04.1918. tarihinde kurtarılmıştır.
1926 yılında yapılan Ankara Antlaşması ile Musul dahil beş bölgesi
ulusal hududlar dışında kalan Hakkari aynı yıl il statüsü kazanmıştır.
1933 yılında Van İline bağlanmış, 1936 yılında yeniden il statüsü
kazanmıştır.
Hakkari Dağları
Üçüncü zaman yereyleri Alp-Himalayalar'ın ülkemizdeki bağlantı kuşağı
durumundaki Torosların en heybetli bölümünü oluşturur Dış doğu Toroslar
Bitlis sınırından sonra Hakkari dağları ismini alır. İran sınırına kadar
devam eder. Dağlar Doğu-Batı doğrultulu uzanır.
Ancak bu uzantılar, Kuzey-Güney doğrultulu derin vadilerle
parçalanır.Ulaşım Bu Akarsu yatakları durumundaki vadi yamaçlarında, yer
yer ise dağların zirvelerindeki geçişlerden Sağlanır.
Yükseltinin 1500 ile 2000 metre arasında yoğunluk kazandığı bu bölümde
30 'un üzerinde doruk 3000 metreyi aşar. Bunların en önemlilerinin
ilçelere göre dağılımı aşağıdaki gibidir.
Bilim adamları, Hakkari ilimizin, henüz keşfedilmemiş bir bölge olduğunu
söylerler. Son yıllarda, Hakkari bölgesindeki Sat dağları ile Yüksekova
vadisinde yapılan bilimsel araştırmalar, çok ilginç sonuçlar vermiş, bu
bölgedeki mağaralar ve mağara girişlerinde ilk çağlara ait kaya
resimlerine rastlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder