Resimler, daha çok bu bölgede sık sık görülen dağ keçilerini temsil
ediyordu. Tarih öncesi insanlarının sert taslarla kayalara oyduğu bu
resimler, av hayvanlarının kolayca yakalanabilmesi için yapılmıştı.
Mağara devri insaninin inancına göre, resmi yapılan hayvan, kurulan
tuzağa kolayca düşüyor ve avlanıyordu. Ayrıca, burada yetişen dağ
keçilerinin midelerinde sert bir tas meydana geliyordu. Söylentilere
göre bu tas, çeşitli hastalıklara, özellikle zehirlenmelere karşı ilaç
olarak kullanılıyordu. Bugün de, bu inanç Hakkari bölgesinde
yaşamaktadır.
Doğu Toroslar'ın İç-Doğu Toroslar ve
Orta-Dağı Toroslar'dan en güneydeki üçüncü sırası olan
Dış-Doğu Toroslar, batıdaki Amanus Sağları ve Misis Tepelikleri'yle
başlayarak, Malatya'nın güneyindeki Ergani ve Bitlis'in çevresinde sıra
dağlar sürer. Dış-Doğu Toroslar, buradan İran sınırına dek Hakkâri
Dağları'nı oluşturdu .
Hakkâri dağları genellikle batı-doğu yönünde uzanır ve Orta İran Çöküntü
Alanı'nı güneyden çevreler . Hakkâri Dağlarının il alanı içinde kalan
kesimleri Habur, Zap, Avarobaşin vadileri ve Yüksekova Çöküntü Havası
ile parçalanmıştır.
Botan, Habur ve Zap sularının su bölümü çizgisi boyunca , batı-doğu
yönünde uzanan dağlar
, çok yüksek bir kabartı oluşturur . Bu sıradağ doğuya doğru gidildikçe
genişler. Deniz düzeyinden yüksek bir temel üzerinde yükselen dağların
kimi kolları, kuzeye ve güneye uzanır.
Sıradağın Botan Havzası'na bakan bölümleri, il sınırları dışında
kalmaktadır ve akarsuların oluşturduğu derin vadilerle parçalanmıştır.
Bu çok yüksek yaylalarda, kışlar uzun ve sert geçtiğinden, yerleşik
yaşam yok denecek denli azdır.
Sıradağın il alanı içinde kalan güney kesimleri ise , çok deha
yüksektir. Dağların çoğunluğu 3.000m geçer. Habur ve Zap suları ile
kolları, bol yağış alan bu yüksek dağlardan beslenmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder